Ayetel Kürsi

Ayetel Kürsi hakkında Hadisi Şerif; "Yatağa girdin mi Ayetel Kürsi'yi sonuna kadar oku. Bunu yaparsan Allah senin üzerine muhafız bir melek diker, sabah oluncaya kadar sana şeytan yaklaşamaz."

 

Tekvir Suresi Elmalılı Hamdi Yazır Meali (Tekvîr Sûresî)

إِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ. (١)

1-) Güneş katlanıp dürüldüğünde,

وَإِذَا النُّجُومُ انْكَدَرَتْ. (٢)

2-) Yıldızlar bulandığında,

وَإِذَا الْجِبَالُ سُيِّرَتْ. (٣)

3-) Dağlar yürütüldüğünde,

وَإِذَا الْعِشَارُ عُطِّلَتْ. (٤)

4-) Kıyılmaz mallar bırakıldığında,

وَإِذَا الْوُحُوشُ حُشِرَتْ. (٥)

5-) Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,

وَإِذَا الْبِحَارُ سُجِّرَتْ. (٦)

6-) Denizler ateşlendiğinde (suları çekilip, volkanlar halinde ateş püskürdüğünde),

وَإِذَا النُّفُوسُ زُوِّجَتْ. (٧)

7-) Nefisler eşleştirildiğinde (iyiler iyilerle, kötüler kötülerle bir araya toplandığında),

وَإِذَا الْمَوْءُودَةُ سُئِلَتْ. (٨)

8-) Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda,

بِأَيِّ ذَنْبٍ قُتِلَتْ. (٩)

9-) "Hangi günahtan dolayı öldürüldü?" diye.

وَإِذَا الصُّحُفُ نُشِرَتْ. (١٠)

10-) Amel defterleri açıldığında,

وَإِذَا السَّمَاءُ كُشِطَتْ. (١١)

11-) Gök sıyrılıp açıldığında,

وَإِذَا الْجَحِيمُ سُعِّرَتْ. (١٢)

12-) Cehennem kızıştırıldığında,

وَإِذَا الْجَنَّةُ أُزْلِفَتْ. (١٣)

13-) Ve cennet yaklaştırıldığında,

عَلِمَتْ نَفْسٌ مَا أَحْضَرَتْ. (١٤)

14-) Herkes ne getirmiş olduğunu anlar.

فَلَا أُقْسِمُ بِالْخُنَّسِ. (١٥)

15-) Şimdi yemin ederim o sinenlere (gündüzleri gözden kaybolan yıldızlara),

الْجَوَارِ الْكُنَّسِ. (١٦)

16-) O akıp akıp yuvasına gidenlere,

وَاللَّيْلِ إِذَا عَسْعَسَ. (١٧)

17-) Yöneldiği an geceye,

وَالصُّبْحِ إِذَا تَنَفَّسَ. (١٨)

18-) Nefeslendiği (ağardığı) an sabaha ki,

إِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ. (١٩)

19-) Kuşkusuz o Kur'an, değerli bir elçinin sözüdür.

ذِي قُوَّةٍ عِنْدَ ذِي الْعَرْشِ مَكِينٍ. (٢٠)

20-) O elçi güçlüdür, Arş'ın sahibinin yanında çok itibarlıdır.

مُطَاعٍ ثَمَّ أَمِينٍ. (٢١)

21-) Orada ona itaat edilir, güvenilir.

وَمَا صَاحِبُكُمْ بِمَجْنُونٍ. (٢٢)

22-) Arkadaşınızı cin çarpmış değildir.

وَلَقَدْ رَآهُ بِالْأُفُقِ الْمُبِينِ. (٢٣)

23-) Andolsun o, Cebrail'i açık ufukta gördü.

وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَنِينٍ. (٢٤)

24-) O, gayb hakkında cimri de değildir.

وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَانٍ رَجِيمٍ. (٢٥)

25-) O, kovulmuş bir şeytanın sözü değildir.

فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ. (٢٦)

26-) Hâl böyle iken, siz nereye gidiyorsunuz?

إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِلْعَالَمِينَ. (٢٧)

27-) O, âlemler için öğütten başka bir şey değildir,

لِمَنْ شَاءَ مِنْكُمْ أَنْ يَسْتَقِيمَ. (٢٨)

28-) İçinizden doğru gitmek isteyenler için.

وَمَا تَشَاءُونَ إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ. (٢٩)

29-) Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince, siz dileyemezsiniz.

Diğer Sitelerimiz



Arapça Latin harf Arapça okumada zorluk çekenlere kolaylık olması açısından konulmuştur. En kısa zamanda ses dosyaları da eklenecektir.

İletişim