Ayetel Kürsi

Ayetel Kürsi hakkında Hadisi Şerif; "Yatağa girdin mi Ayetel Kürsi'yi sonuna kadar oku. Bunu yaparsan Allah senin üzerine muhafız bir melek diker, sabah oluncaya kadar sana şeytan yaklaşamaz."

 

Leyl Suresi Diyanet Meali (Leyl Sûresî)

وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى. (١)

1-) (Ortalığı) bürüdüğü zaman geceye andolsun,

وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّى. (٢)

2-) Açılıp aydınlandığı zaman gündüze andolsun,

وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَى. (٣)

3-) Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki,

إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّى. (٤)

4-) Şüphesiz sizin çabalarınız elbette çeşit çeşittir.

فَأَمَّا مَنْ أَعْطَى وَاتَّقَى. (٥)

5-) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.

وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى. (٦)

6-) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.

فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى. (٧)

7-) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.

وَأَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنَى. (٨)

8-) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى. (٩)

9-) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى. (١٠)

10-) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ إِذَا تَرَدَّى. (١١)

11-) Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.

إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَى. (١٢)

12-) Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.

وَإِنَّ لَنَا لَلْآخِرَةَ وَالْأُولَى. (١٣)

13-) Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.

فَأَنْذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّى. (١٤)

14-) Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım.

لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى. (١٥)

15-) O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer.

الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّى. (١٦)

16-) O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer.

وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى. (١٧)

17-) Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah'a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır.

الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّى. (١٨)

18-) Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah'a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır.

وَمَا لِأَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزَى. (١٩)

19-) O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar).

إِلَّا ابْتِغَاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى. (٢٠)

20-) O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar).

وَلَسَوْفَ يَرْضَى. (٢١)

21-) Elbette kendisi de hoşnut olacaktır.

Diğer Sitelerimiz



Arapça Latin harf Arapça okumada zorluk çekenlere kolaylık olması açısından konulmuştur. En kısa zamanda ses dosyaları da eklenecektir.

İletişim