Kâfirûn Suresi / 1
قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ
Kul yâ eyyuhel kâfirûn.
Diyanet: De ki: "Ey Kâfirler!"
Diyanet Vakfı: Ey Muhammed! De ki: "Ey kafirler!
E. Hamdi Yazır: De ki: Ey kâfirler
Kâfirûn Suresi / 2
لَا أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ
Lâ a’budu mâ ta’budûn.
Diyanet: "Ben sizin kulluk ettiklerinize kulluk etmem."
Diyanet Vakfı: "Ben sizin taptıklarınıza tapmam."
E. Hamdi Yazır: Sizin taptıklarınıza ben tapmam.
Kâfirûn Suresi / 3
وَلَا أَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ
Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud.
Diyanet: "Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz."
Diyanet Vakfı: "Benim taptıgıma da sizler tapmazsınız."
E. Hamdi Yazır: Siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz.
Kâfirûn Suresi / 4
وَلَا أَنَا عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْ
Ve lâ ene âbidun mâ abedtum.
Diyanet: "Ben sizin kulluk ettiklerinize kulluk edecek değilim."
Diyanet Vakfı: "Ben de sizin taptığınıza tapacak dağilim."
E. Hamdi Yazır: Ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
Kâfirûn Suresi / 5
وَلَا أَنْتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ
Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud.
Diyanet: "Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz."
Diyanet Vakfı: "Benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz."
E. Hamdi Yazır: Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.
Kâfirûn Suresi / 6
لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ
Lekum dînukum veliye dîn.
Diyanet: "Sizin dininiz size, benim dinim de banadır."
Diyanet Vakfı: "Sizin dininiz size, benim dinim banadır."
E. Hamdi Yazır: Sizin dininiz size, benim dinim banadır.